Tuesday

Barış Harekâtı vesilesiyle “Amerika’da Türk Diasporası olmak”


Ermeniler ve Rumlar cephesinde nöbetçi Türkler


Amerika Birleşik Devletleri’nde Türk kimliğine sahip olmak vatandaşlık ve kültürel bağlar meselesinden öte, Türkiye’de savunma refleksi gösterilmeyen ya da “tartışalım” denilen konularda dahi sürekli tetikte durmayı içeriyor. ABD’de Türkiye aleyhine yürütülen lobi faaliyetlerinde, Ermeni Diasporası gibi tüm enerjilerini bu yönde harcamasalar dahi Rum toplumu da zaman zaman tarihi meseleler ve Kıbrıs konusunda ortaya çıkabiliyor. Bugün 1974 Kıbrıs Barış Harekâtı’nın yıldönümü olması dolayısıyla da Rum Diasporası tarafından Türkiye’nin Washington Büyükelçiliği önünde protesto gösterisi gerçekleşmesi bekleniyor. Buna karşılık Türk Disaporası ise, gösteriyi etkisiz kılmak için elçilik önünde nöbet tutuyor.

“Diaspora”, “gurbet” kelimesiyle ifade edilemeyecek şekilde içerisinde bir ülkeyi, devleti ve hatta tarihi belli şekilde savunmayı kapsayan bir kavram olarak anlatılabilir. Türkiye ile ABD arasındaki diplomatik ilişkilerdeki gündemi de özellikle 24 Nisan tarihi civarında belirleyen “Ermeni Diasporası”, Orta Doğu’daki gelişmeler yanında Amerika’daki Türk etkinliği bakımından da önem taşıyan “Yahudi Diasporası”, “Baklava” rekabetiyle günlük hayatta kendini daha yoğun hissettiren ancak konu Kıbrıs olduğunda ayyuka çıkan “Rum Diasporası” gibi örnekler verilebilir. Bu örneklere elbette yaşları gençleştikçe Amerikan’da dünyaya gelmiş olanları da bünyesinde barındıran “Türk Diasporası” da eklenebilir. “Diaspora” kavramı, sadece köken olarak Türk kimliğine sahip olmayı değil politik ve diplomatik meselelerde rol oynamayı içerdiğinden “etnik köken bağı” ile açıklanamayabilir. Bu nedenle de etnik kökenleri farklı olsa da bir Türkiyeli, hatta Afrikalı – Amerikalı ya da beyaz Amerikalı olsa da elinde Türk Bayrağı’yla meydanlarda olabiliyor.

Washington’da Amerikan Kongresi’nin koridorları başta olmak üzere özellikle tarihi bazı günlerde “Diasporalar Savaşı” yaşandığını söyleyebiliriz. Ermeni ve Türk diasporalarını ciddi hazırlıklara sevk eden 24 Nisan tarihi gerilerde kalmış olmasına rağmen ABD’deki en sıkı mücadelenin “Ermeni soykırımı” meselesinde yaşandığını belirtmek yanlış olmayacaktır. Bugün ABD Başkanı Barack Obama’nın aday gösterdiği ve Türkiye’ye resmen atanması öncesinde Amerikan Kongresi’nin onayı için milletvekilleri önünde sorulara maruz kalacak olan Francis Ricciardone konusunda da Ermeni Diasporası’nın güçlü örgütü ANCA, “Büyükelçi, soykırımı tanı” çağrısında bulunuyor. ANCA, aynı zamanda araştırmacı Zeyno Baran’ın eşi olan Matt Bryza’nın ABD’nin Bakü Büyükelçisi olarak resmi atanmasını önlemeye çalışmayı sürdürüyor. Elbette Ricciardone’nin, henüz ayak basmadan büyükelçi olacağı Türkiye’de “istenmeyen adam” ilan edilmesini sağlayacak şekilde bugün Kongre’de Ermeni meselesine değinmesi beklenmiyor. Bryza’nın da muhalif ifadeler olsa dahi Bakü’ye gideceğinden pek şüphe duyulmuyor. Ancak “soykırım” konusunu neredeyse kendi yaşam kaynağına dönüştürmüş olan ANCA ise, aleyhte lobi faaliyetlerini sürdürüyor.

Bugünkü gündemde ise, Amerikan Kongresi’ndeki müstakbel ABD’nin Ankara Büyükelçisi’nin konuşması yanında 1974 Kıbrıs Barış Harekâtı ise Washington’daki diasporalar için tazeliğini koruyor. Rum Diasporası, bugün öğlen saatlerinde (Türkiye saatiyle akşam 20.00 civarında) Türkiye’nin Washington Büyükelçiliği önünde “İşgalci Türk askeri” gibi ancak elbette İngilizce sloganlar atmayı planlıyor. Ermeniler gibi kalabalık olmaları beklenmeyen Rumlardan bazılarınca inatla her yıl protesto gösterisi için kent belediyesinden izin alındığı biliniyor. Buna karşılık ise, Türk – Amerikan Dernekleri Asamblesi (ATAA) tarafından örgütlenen Türk gençleri büyükelçilik önünde nöbet tutmaya başlayarak, Rumları karşı kaldırımdan öteye yaklaştırmamayı planlıyor. Gençler tarafından nöbet tutulduğunu öğrenen Türkiye’nin Washington Büyükelçisi Namık Tan’da gece elçilik önüne sürpriz bir ziyarette bulundu. Büyükelçi Tan, böylece bir anlamda Türk Diasporası’nı yalnız bırakmamış oldu. Bugün sabahtan itibaren de ATAA Başkanı Günay Evinç ve ekibi, gençlerle birlikte elçilik önünde olarak Rum Diasporası’na karşı seslerini yükseltecek görünüyor.

Son söz olarak okyanus ötesinde, diasporalar dünyasında, tarih ve tarihi olaylar hiç de öyle kolay mesele değil diyebiliriz.

1 comment:

  1. MESELE DEDIGIN NEDIR KI YILDIZ HANIM,SADECE SAMIMI OLMAYI BILMEK LAZIM...! :)))
    AYRICA, SUNUDA EKLEYEYIM. PROF DR. YUSUF HALACOGLU BU ERMENI MESELESI KONUSUNU BUTUN GERCEKLEGIYLE COZMUSTU. ABD DEN GELEN BASKILARA DAYANAMAYAN HUKUMET ABD NIN ELINDE TURKIYE YE KARSI KULLANABILDIGI TEK KOZUNU ELINDEN ALMAMAK ICIN BASKAN HALACOGLU' KOLTUGUNDAN KALDIRDI.:)))
    ISTERSEN BIR ARASTIR.

    ReplyDelete